23 Aralık 2014 Salı

Eskisi Gibi

           Bundan beş sene önceye kadar kendime ait bir blo(ğ)um vardı. O zamanlar 16-17 yaşlarındaydım. Ergenlik dönemindeki duygularımı, düşüncelerimi, hissettiklerimi orada paylaştım. Bunaltılarımı, kimlik arayışlarımı hep yazarak bulmaya çalıştım. O zamanlarda, o blog internet çağında ilk yazma fırsatı tanıttı bana. İçerik olarak o kadar kötü paylaşımlar yaptım ki, Harry Potter filminden aşık olduğum Emma Watson'a kadar, Metallica'dan Guns'n Rose'a kadar ne bulduysam onları paylaştım. Bıyıkları yeni terlemiş fotoğraflarımı paylaştım mesela. Bir şeyler paylaştım işte, Ne olduğunun çok da önemi yoktu. Paylaştıklarım bir şekilde yaşadığım gerginliği, rahatsızlık duyduğum duyguları tatmin etmeye, kendimi doyuma ulaştırmayı sağlıyordu. Neyse sonra biraz büyüdüm, çark daha hızlı dönmeye başladı ve yazmayı bıraktım. Sonra ne yazık ki uzun zaman sonra baktığımda bloğumun kapandığını gördüm. Üzüldüm. Benim için bir günlük niteliği taşıyabilirdi. Zaman hızlıca akıyor, kayıt edebildiğimiz anlar kısıtlı. Yazı, resim, video. İşte biraz bunlar...
Neyse işte bir an ESKİSİ GİBİ olsun istedim. Tekrar yazmak istedim.